Bu sene kazanimlarindan en önemli birini sorarsaniz cevabim bisiklet sürmeyi ögrenmem olur. Evet belki inanamayabilirsiniz "Nasil ya, bisiklet sürmeyi neden bilmiyordun ki" gibi tepkiler verebilirsiniz. Ama süremiyordum iste, yasadigim sehirde dogrusu bisiklete özel tesvik yok, ailede hadi bisiklet alalim sanada ögren gibisinden bir baski kurmadi haliyle ögrenemedik. Tabi bazen arkadaslarimin bisikletlerinde ögrenme tesebbüsüm oldu fakat genelde denge sorunu ve düsmekten korkmamdan yarim kaldi hep.
18 sene boyunca benimle birlikte icimde biraz bisiklet süremiyorum demenin utanci yasadi.
Almanyada okula ilk gittigim gündü yürüyordum okula dogru, o an yanimdan onlarca bisikletli geciyordu.Sehirde yürüdügüm kaldirimin yarisi bisiklet yoluydu, otomobil sürücüleri bisikletlilerin trafikteki yerini ve haklarini biliyorlardi, o zaman düsündüm iste ne yapmali etmeli bisiklet sürebilmeli.
Önce buradaki Alman dedemin bahcesinde ufak bir yokustan kendimi birakarak basladim. Zordu her an düsecegim diye ayagimi sürtüyordum yere. Her defa biraz daha cesaretle bir süre sonra basardim. Yavas yavas dönüs yapmayi, frenlemeyi, tek elle sürebilmeyi ögrendim.
Simdi ne mi oldu? Bisiklet sürmek buradaki hayatimin bir vazgecilmesi oldu. Her gün 20 dakikalik okul yolunu bisikletle 5 dakikada almayi, canim sIkkin oldugu zaman 7-8 km ötesinde Ren nehri kiyisindaki kücük ama manzarasi hos olan köye gitmeyi, eger sehre gitmek istersem 5 km'lik yola otobüse verecegim 2,2 euro yada yürüyerek 45 dakikada varabilecegim ama bisikletimle 15-20 dakikada ulasabilmenin mutlulugunu yasiyorum.
Sartlar elverir mi bilmem ama Türkiyeye dönüstede bu edindigim bir nevi hobimden faydalanmak istiyorum.
Bisiklet sürmek eglenceli, tabi yokus cikmadikca...