
5 Eylül 2007...
Blogumu açış tarihim.
Ne hevesliydim açtığımda. Her gün yazı ekleyeceğim,sürekli güncellemeler yapacağım,herkes bu bloga girip beni okuyacak,yorumlar yapacak bendeki potansiyel anlaşılacak..vs..vs Şimdi ne çocukça geliyor. Oysaki 10 ay olmuş blogumu açalı, 10 ayda olgunlaştım mı ben? Sanırım insan saniyeler geçtikçe, olgunlaşıyor. Siz bu yazımı okurken olgunlaşıyorsunuzdur belki? Hmm...Neyse blogumu açtım hevesle yazılar yazdım(çokta yazmamışım aslında) zaman geçti,gitti artık hevesim kırılmıştı. Nerede yorumlar?Nerede yazılarımı okuyanlar? Son bir yazımla blog defterini kapatmıştım. Madem okunmuyorum neden yazıyorum?Aradan 2-3 ay geçti ben şans eseri birinin blogunu imrenerek okurken bir zamanlar var ettiğim blogum aklıma geldi. Bir gireyim dedim ki son yazıma yorumlar geldiğini gördüm. Şaşkınlıkla çtım ki biri çok sevdiğim bir arkadaşımdan diğeride isimsiz birinden yazılar...Onlara teşekkürlerimi borç bilirim. Aman Allahım gaza geldim. Demek benim yazdıklarımı okuyorlardı. Yazmaya başladım tekrar bloguma.( Yazmaya başladım derken ayda 1-2 :) ). Fakat şu hataya düşmüştüm ben başkaları için yazıyordum. Oysa ki yazmak beni rahatlatmalı, hoşlandırmalı.O zaman bloguma sadece deşarj olarak yazabileceğim bir yer olarak algıladım. Fakat bende bir insanım ve yazılarımın okunmasını istiyorum. OKUYUN LAN YAZILARIMI! :) Yada okuyorsanız bir ses çıkarın! Neyse gazetede,internette,dergilerde ilgincime giden konuları işaretledim araştırdım koydum bloguma ve baktım ki son zamanlarda blogum baya bilimsel olmuş. Acaba bu yüzden giren!?? okuyucularımı soğuttum mu? Neyse böyle hayallerimi kurarken artık biraz yaşadıklarımı,hayata dair görüşlerimide yazma ihtiyacını duydum. Böylece hem ben hemde giren okuyucum olursa daha zevk alacağını düşündüm.
Bir giriş yapayım yaz tatilim hakkında... Şimdik aldığım yılsonu karnesi gerçekten iyiydi.Yıl sonu ortalamamda tek 4( o da Almanca) vardı ve takdir almıştım. Ah ah babam maalesef karne hediyesi alan bir baba değil. Yoksa bitirirdim parasını(Belki bildiğinden alıştırmadı karne hediyesine :) ) Neyse yaz ile ilgili baya planlarım vardı. Seneye ÖSS'ye gireceğim. Bu yaz çok zor geçicek gibiydi o zamandan. Yazı yarıladık ne diyeyim eski yazlarıma göre daha zor.
Ne zamandırda saçımı 3 numaraya vurma isteğim vardı ki yaza atmıştım hani kafamın şekli yamuk falan ise yazın şapka falan takar okuldakilerde görmezdi beni. Neyse gittim berber 3 numara dedim tüm soğukkanlılığımla. Herhalde berberin kendisiyle nadir konuşmayan müşterilerinden biriyim.
Berber: Hoşgeldin Abi...
Ben:....
Berber: Geç otur abicim şöyle...nasıl yapalım saçı?
Ben;....(Otururum) Şurayı biraz kısaltalım,şurayıda düzeltin.
Berber: Tamam abicim.
İşlemler yapılır ben kalkar,
Ben:Borcum ne kadar?
Berber: x Ytl
Parayı uzatır ve çıkarım. Gizemli,soğukkanlı müşteri profilimi bozmazdım. Ta ki saçımı 3 numaraya verirken. Adama 3 Numara dedim. Hoşlandı tabii. Sadece makineyle kesecek ne eli yorulacak ne de dikkatli davranacaktı. Saçımın yarısını 3'e verdiğimde aynaya baktım ve gülmeye başladım zor tutuyordum kendimi. Saçımın tamamına kadar keserken kendimi zor tutuyor, kıpkırmızı olmuştum... Ah elveda berbere giden soğukkanlı tipim.
Neyse 3 numara gerçekten iyi geldi yaz sıcağında. Sabah kalkınca saçımın bir yeri kalkık bir yeri inik gibi bir derdim yok artık.Ayrıca kafamda yamukluk falanda yok. Daire ileyumurta şekli arasında bir kafam varmış. Şunu gözlemledim ki her erkeğin bir dönem saçını iyice kısa kestirme,bir dönemde aşırı uzatma isteği var.
Yaz geçer giderken...Ben ise kitap-film-bilgisayar- müzik-uyku-kitap-film-bilgisayar- müzik-uyku... Var olan film kültürüme baya film ekledim. Yeni kitaplar bitirdim. Bir sürü oyun bitirdim. Fakat bir süre sonra sıkıldım bu düzenden ne mi yaptım Sinema ekledim bu düzene ve spor. Artık her akşam ya koşuya yada baskete çıkmaya başladım fakat hala kilomda bir etkisini göremedim.İnşallah görürüz zamanla. Fakat şunu belirteyim ki; Okulumu özledim! Okul zamanıda tatili özlüyorum! Tek ben mi bu tezatlıkları yaşıyorum?
Ve bu yazın bir diğer önemli konusu ise ders! Seneye össye girecek bir öğrenci için bu yaz çok önemli. Ve ben maalesef 1 saat derse bakmaya eriniyorum o bir saat dolana kadar kan ter içinde kalıyorum. Havanın sıcaklığında değil suç. Benim isteksizliğimden. Şu an ders psikolojisine girmeye çalışanlardanım.
Yaz mevsiminin bir yarısını atlattık. Diğer yarısına geçtik bu yarı kısım daha zor olacak belli ki. Umarım bunu kolayca atlatabilirim.
Bloguma yazı yazma hevesim 944734783. kez doğdu. Devamı gelir inşallah...
Sağlıcakla kalın...
2 yorum:
harika yazmışsın!..normalde yazıları okumaya bi hevesle başlarım ama sonunu getiremem..sıkılırım,daralırım,sanki okumak zorundaymışım gibime gelir.sonra pes ederim..amaan bi bu yazı mı kaldı dünyada derim..bu yazı dediğim şeyler kitaplar,köşe yazıları,dergilerdeki demogoji yapanların uzun uzun yazıları,bazen filmler ve müzikler de olabilir..nesecime saptırdık konuyu ne diodum??!!hee senin blogunu da google da bişi ararken buldum bi bakim dedim ve bi baktım yazının sonuna gelmişim..:D gerçekten de güzel yazmışsın..yetenek meselesi işte..:)o kadar çok sölemişsin ki 'YORUM!!YORUM!!YORUM!' bi yazim bari dedim..:)
Yorumunuz için teşekkür ederim. Bu kadar övgü gazladı beni en az bir hafta ayaklarım yere basmaz. Yazımı tekrar okudumda yorum isteye isteye yüzsüzlüğün daniskası olmuşum :)
Yazarken ki gençliğime verin bu durumu...(11 ay öncesi ve sonrası ben yaşlanmak? :) )
Yorum Gönder