Trenden indim. Sagima baktim bir kalabalik geliyor ellerinde AFS STUNDE WILKOMMEN DEUSTCHLAND yazili bayrak gibi bir sey ile. Yaklastilar. Karsimda tanidik iki sima var. Biri Host annem digeride host kizkardesim. Internette gormustum resimlerini.Sarildik falan birbirimize. Selam nasilsisin rahat geldin mi vs..vs.. Sonra birkac kisi ile daha tanistimda hatirlamiyorum. Benim kiz kardesin birde erkek arkadasi var.Kiz ile sarilinca falan sanirim killandi bendende simdi aramiz iyi. Kizin ayri arabasi vardi erkek arkadasi ile o onden gitti. Bende host annemin arabasina atladim. Arabada spor bir araba Renaultta boyle ustu aciliyor falan hos. Neyse ciktik otoyola gidiyoruz Moerse, bir baktim host anne yapti ibreyi 150, üstune birde rock muzik caliyor deme keyfime. Yarim yamalak ingilizcelerimizle konusa konusa gittik eve. Evde host kardesim ve host sevgilisi birde host kopegim karsiladi. Ev mustakil iki katli. Nezih bir semtte. Hos bir odam varda keske bilgisayar getirseymisim simdi kizkardesimin odasindaki bilgisayari kullaniyorumda anca o olmayinca kullanabiliyorum. Onun disinda az kullanmayi planladigim calisma masam ve fazla kullanmayi planladigim muzik setim var. Aile bakimindan sansli oldugum yerlerde var sanssiz oldugum yerlerde. Simdi evde kocaman bir kutuphane dolusu film ve muzik cdleri var. Bu tam benlik fakat evde yemek cok buyuk sorun. Anne yemek yapmayi pek sevmiyor. Yaptigida benim damak tadima hic uygun degil. Ama yiyoruz sonucta. Bense hic yemek yapamam. Gecen tamam ben yaparim dedim aldim pirinc ve yogurt size pilav ve cacik yapacagim dedim. (Hayatimda ilk defa yapacaktim) Sonuc ne mi oldu? Pilavin dibi tuttu ustu lapa kaldi. Cacigin ise sarimsagini cok koymusum berbat oldu yani. Fakat Alman anne geldi yenir mi dedi, evet dedim oyle lapa pilav ve bol sarimsakli cacik yedik. Hayatimda yedigim en berbat yemekti. Yani Almanlar yemekten anlamiyor. Geri film ve muzige donecek olursak nerdeyse her film var. Simdi sectim alt yazi seceneginde Turkce olanlari sirayla seyredecegim Almancayi halledeyim hepsini seyrederim. Muzikte ise Pentagram ve Kurban Cd'si var hatta ve hatta Beduk bile var. Cok fazla sarkici varda, bana hitap eden Stratovarius,Enya ve Scorpions cd'leri bulabildim ancak.
Bunlar disinda kizkardesim erkek arkadasi ile karsimda surekli opusuyor ve annede oradan hicbirsey yapmadan seyrediyor. Yanlis okumadiniz Turkiyede olsa kiyamet kopardi burada boyle.
Ailem dil konusunda cok yardimcida ama biraz SIKINTILI geciyor gunlerim. Bunuda arkadas edinememe ve dil problemine bagliyorum. Ha arkadasim edindimde takilip konusacak kadar samimiyet yok.Umarim cabuk surede hallolur...
Murat'in yeniden liseye baslangici...
Alman liseleri ne durumda?
Alman egitim sistemi hakkinda sok etmeyici gercekler...
Gelecek yazimda...
21 Eylül 2009 Pazartesi
13 Eylül 2009 Pazar
Sonunda Almanya!
Beklenen gün geldi ve nerdeyse bir sene dusledigim AFS deneyimi basladi.
12 Eylulun 03:50sinde Gaziantep-Istanbul oradanda 08:25 Istanbul-Frankfurt...
Istanbul havaalaninda 15 afsli olarak bindik ucaga. Herkes mutlu gozukuyorduda fakat bir belirsizlik kaygisida vardi. Bindik ucaga geldik Frankfurta. Once bir polis killandi bizdende gecmemize izin verdi. Sonra asil vizemizi onaylayacak adamin yanina gittik. Bana birseyler dedi anlamadim tabii. O da anlamadigimi anladi. Bir pasaporttaki fotoma birde bana bakti fakat gozu 4-5 kere kaydi. Neyse izin verdide girdim Almanyaya.Almanya havaalaninda sicak bir merhaba karsiladi bizi. 3 Afs gorevlisi ve biride Turk kokenli idi. Sasirmamak gerek cunku burasi Almanya. Neyse havaalaninda bize ayrilan bir bolume gectik. Almanya Afs'lilerin cogu o gun havaalanina geliyor ve toplanip gidecekleri yerlere bolunuyolardi. Girdik bize ayrilan yere tabii etraf yabanci dolu. Bende kozasindan cikan kelebek misali atildim milletle tanismaya. Fakat adam gibi 3 kisi ile konusabildim. Cok farklilar bizden. Utanmadan satip gitme normal bir durum onlar icin. Bir Amerikali ile iyi diyalog kurdum. Ismini aldim facebookta eklemek icinde adamla ayni isimde bir suru adam cikti. Danimarkali iki kzla konustum. Ve isin iyi yanida onlar yanima gelip benle basladilar konusmaya fakat 2 saat sonra hatirlamadilar beni. Icime pis koydu bu durum.Bu arada bir dipnot yapayim. Havaalanina geldim susamis bir vaziyette. Su istedim tam diktim kafaya lan bu ne!!Bunlar su diye bizim soda dedigimiz icecegi iciyorlar. O yuzden ben musluk suyu iciyorum.
Tren vaktimiz gelince indik havaalninin altindaki tren istasyonuna.Burada yaklasik 20 kisiydik. 5'i bizdendi.Bizle ilgilenecek kisi Sumit. Sumit Hint kokenli Japonya Afs'li idi. Bildigim 3 japon kelimesi vardi. Soyledim birini vaav dedi cevap verdi. Ikincisini soyledim gene japonca cevap verdi. Bildigim ücuncu kelimeyi soyledim. Iste o zaman senin japoncan cok iyi dedi. Yani japonca birsey daha soylese bilemezdim.
Neyse buradada biraz konusa konusa geldi tren sonunda. Bu arada tren yolculugu cok cok zordu. Bavullarimiz cok agirdi ve yardim edende yoktu oyle olunca oldukca zorlandik. Ve once Koln oradan tren degistirip Duisburga geldik. Bu arada trende yer bulmak icin boydan boya gittik elimizde bavullarla, sirf ben 35 kg tasiyordum.Arada Almanca kufurlerde yedik.En sonunda 10:35'te Frankfurta inisimizden 19:00 da Duisburga vardik. Yani cok vakit gecti.
Murat'i istasyonda kimler karsiladi?
Murat'in ailesi ve yasadigi yer nasil? Hepsi ve daha fazlasi gelecek yazimda...
Not:Klavyem cok kiytirik, yazma hevesimi yok ediyor. Yazim gecikebilir. :)
12 Eylulun 03:50sinde Gaziantep-Istanbul oradanda 08:25 Istanbul-Frankfurt...
Istanbul havaalaninda 15 afsli olarak bindik ucaga. Herkes mutlu gozukuyorduda fakat bir belirsizlik kaygisida vardi. Bindik ucaga geldik Frankfurta. Once bir polis killandi bizdende gecmemize izin verdi. Sonra asil vizemizi onaylayacak adamin yanina gittik. Bana birseyler dedi anlamadim tabii. O da anlamadigimi anladi. Bir pasaporttaki fotoma birde bana bakti fakat gozu 4-5 kere kaydi. Neyse izin verdide girdim Almanyaya.Almanya havaalaninda sicak bir merhaba karsiladi bizi. 3 Afs gorevlisi ve biride Turk kokenli idi. Sasirmamak gerek cunku burasi Almanya. Neyse havaalaninda bize ayrilan bir bolume gectik. Almanya Afs'lilerin cogu o gun havaalanina geliyor ve toplanip gidecekleri yerlere bolunuyolardi. Girdik bize ayrilan yere tabii etraf yabanci dolu. Bende kozasindan cikan kelebek misali atildim milletle tanismaya. Fakat adam gibi 3 kisi ile konusabildim. Cok farklilar bizden. Utanmadan satip gitme normal bir durum onlar icin. Bir Amerikali ile iyi diyalog kurdum. Ismini aldim facebookta eklemek icinde adamla ayni isimde bir suru adam cikti. Danimarkali iki kzla konustum. Ve isin iyi yanida onlar yanima gelip benle basladilar konusmaya fakat 2 saat sonra hatirlamadilar beni. Icime pis koydu bu durum.Bu arada bir dipnot yapayim. Havaalanina geldim susamis bir vaziyette. Su istedim tam diktim kafaya lan bu ne!!Bunlar su diye bizim soda dedigimiz icecegi iciyorlar. O yuzden ben musluk suyu iciyorum.
Tren vaktimiz gelince indik havaalninin altindaki tren istasyonuna.Burada yaklasik 20 kisiydik. 5'i bizdendi.Bizle ilgilenecek kisi Sumit. Sumit Hint kokenli Japonya Afs'li idi. Bildigim 3 japon kelimesi vardi. Soyledim birini vaav dedi cevap verdi. Ikincisini soyledim gene japonca cevap verdi. Bildigim ücuncu kelimeyi soyledim. Iste o zaman senin japoncan cok iyi dedi. Yani japonca birsey daha soylese bilemezdim.
Neyse buradada biraz konusa konusa geldi tren sonunda. Bu arada tren yolculugu cok cok zordu. Bavullarimiz cok agirdi ve yardim edende yoktu oyle olunca oldukca zorlandik. Ve once Koln oradan tren degistirip Duisburga geldik. Bu arada trende yer bulmak icin boydan boya gittik elimizde bavullarla, sirf ben 35 kg tasiyordum.Arada Almanca kufurlerde yedik.En sonunda 10:35'te Frankfurta inisimizden 19:00 da Duisburga vardik. Yani cok vakit gecti.
Murat'i istasyonda kimler karsiladi?
Murat'in ailesi ve yasadigi yer nasil? Hepsi ve daha fazlasi gelecek yazimda...
Not:Klavyem cok kiytirik, yazma hevesimi yok ediyor. Yazim gecikebilir. :)
3 Eylül 2009 Perşembe
Üniversiteye kayıt ve İzmir

Üniversiteye kayıt oldum dün. Artık resmen 9 Eylül Hukuk fakültesi öğrencisiyim. Hatta kartım bile var. Fakat öyle bir resim basmışlar ki, kartımı olmasaydıda olurdu.
Öss'ye kayıt sırasında müdür yardımcısının odasına girdiğimde Müdür yardımcısı şuraya otur dedi oturdum. Bana bak dedi bir baktım ki bakmaz olaydım, adam elinde webcam ile resmimi çekti. İşte o resim ki üniversite kartımdaki resim.
Üniversiteye kayıt tarihinden 2 gün önce kafamız aydı biz nasıl İzmir'e gideceğiz diye. Uçak fiyatlarını aldık Çüş dedik. Hadi yallah otobüse... İnanılmaz ama 16 saatlik bir yolculuk sonrası İzmire ulaştık. Tabii otobüste horlayan insanların, bebek ağlamalarının, önümdeki adamın koltuğunu resmen sonuna kadar yatırmasıda cabası.
İzmire girişte hayal kırıklığına uğradım. Gecekondular kaplamış girişi resmen. Gaziantep'teki göç alma sorunu anlaşılan İzmirdede bir sorun. Kalacağımız yer Karşıyaka'da idi. Otobüse atladık geze geze dolaştık İzmir'i. Bornova'nın içinden geçerken Ege üniversitesini gördüm. Bir iç çektim. Bornova'nın göbeğinde Bornova ile özdeşleşmiş bir üniversite olmuş.
İzmir çevreyolu sayesinde ulaşımı rahat hale getirmiş.Bunun yanında İzmir'in iki yakasında ise 20 dakikada kalkan vapurlar Karşıyaka veya Alsancak'a gitmek isteyenleri oldukça rahatlatmış.
Annemin akrabasının yanında bir gece kaldık annemle. O gecenin akşamında ise Kordon adı verilen kıyı şeridindeki yürüyüş alanında yürüdük. Çevrede oldukça fazla bar ve kafe olması orayı İzmir'in cazip bir buluşma merkezi haline getirmiş. Bunun yanında İEF vardı şansımıza. Girdik fuara, aman allahım bir kalabalık bir kalabalık... İğne atsan yere düşmez deyişi burada cidden gerçek bir halde.
Tabi ben yarı ölü halimle eve zor attım kendimi başımı koyar koymaz uyudum. Neyse sabahında kalktık kayıta.
Düştük Buca yollarına, Buca resmen bir kasaba, tek bir cadde var ve o caddede trafik feci kötü durumda. Neyse Dokuzçeşmeler kampüsünü buldum. Büyüklük bakımından okuduğum lise ile aynı boyutta. Yalnız okuduğum lise baya büyüktü yani çoğu özel üniversiteden geniş alana sahipti.Neyse kampüse girerken ilk başta bir pankart TKP'li öğrencilere ait Özel yurtlara hayır! Devlet öğrencilere barınma için ücretsiz olanak sunmalı..vs..vs O pankarta baktım ve gülümsedim. Çünkü ondan sonra yaklaşık 30 tane özel yurt reklamı, içeri girdiğimde abartısız 30 tane farklı yurt broşörü vardı elimde. Tabii bu sene yurtdışına gideceğimden pekte ilgilenmedim. Seneye dolaşırım yurtları artık. Numaramı aldım girdim Hukuk fakültesi binasına. Bir bekleme salonuna aldılar beni bu sene hukuk fakültesini kazananlar hep oradaydı. Numaram 63 idi sıra 20'lerde idi. yaklaşık 3 saat bekledim orada. Tabii çevremdekilerlede baya konuştum. Özellikle Samsun'lu bir çocukla baya anlaştım benim kafa biriydi. Eğer seneye gitmesem bu çocukla takılabilirdim. Sıra bana geldi tanıştığım kişilerle vedalaştım. Kayıt işlemlerinin yapıldığı yere geldim. Önce bir kredi kartı bilgileri doldurdum. Okul kartım ayrıca kredi kartı yerinede kullanılabiliyor. Bir defter verdilerde orada unuttum. Çok üzüldüm. Bedava malın acısı büyük olur. Öğrenci işlerine girdim belgelerimi verdim bir dosyaya koydu kadın. Bilgisayardanda kaydı onayla seçeneğini tıkladı tamam gidebilirsin dedi. Yani 10 dk bile sürmedi. Fakat 3 saat nasıl beklettiler beni?
Kaydı yaptırıp çıktıktan sonra Dekanlığa gidip üniversitemi bir sene dondurmak için dilekçemi verdim. Ve çıktım. Buca'da yolu karıştırıp yanlışlıkla 9 Eylül'ün asıl büyük kampüsü Tınaztepe'ye çıktık. Dağın başı deyimi cidden doğru orası için. Mühendisliklerin hepsi Tınaztepe denen dağda sanırım planları tüm bölümleri oraya taşımak. Yatırım yapılsa çok güzel olacağından eminim. Fakat sonuçta devlet üniversitesi anca 20 yıl sonra oranın güzelliğini duyarız şimdilik sadece betonarme binalar ve dağ,taş... söylenenlere göre bazen bahçede kurtlar geziyormuş.
Buca yurt kayanayan bir yer iyi bir yanı kampüslerin önünden oldukça fazla otobüs geçmekte yani hemen atlayıp merkezi yerlere gitmem kolay olur.
Bunun yanında İzmir'i daha tanıyamadım fakat gittiğim çoğu şehirden farklı. Orada yaşadıktan sonra anlayacağım İzmir'i.
O günün akşamında ise otogarda 19:30 arabası beni 16 saatlik yolculuğa bekliyordu tekrardan...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)