3 Eylül 2009 Perşembe

Üniversiteye kayıt ve İzmir


Üniversiteye kayıt oldum dün. Artık resmen 9 Eylül Hukuk fakültesi öğrencisiyim. Hatta kartım bile var. Fakat öyle bir resim basmışlar ki, kartımı olmasaydıda olurdu.
Öss'ye kayıt sırasında müdür yardımcısının odasına girdiğimde Müdür yardımcısı şuraya otur dedi oturdum. Bana bak dedi bir baktım ki bakmaz olaydım, adam elinde webcam ile resmimi çekti. İşte o resim ki üniversite kartımdaki resim.
Üniversiteye kayıt tarihinden 2 gün önce kafamız aydı biz nasıl İzmir'e gideceğiz diye. Uçak fiyatlarını aldık Çüş dedik. Hadi yallah otobüse... İnanılmaz ama 16 saatlik bir yolculuk sonrası İzmire ulaştık. Tabii otobüste horlayan insanların, bebek ağlamalarının, önümdeki adamın koltuğunu resmen sonuna kadar yatırmasıda cabası.
İzmire girişte hayal kırıklığına uğradım. Gecekondular kaplamış girişi resmen. Gaziantep'teki göç alma sorunu anlaşılan İzmirdede bir sorun. Kalacağımız yer Karşıyaka'da idi. Otobüse atladık geze geze dolaştık İzmir'i. Bornova'nın içinden geçerken Ege üniversitesini gördüm. Bir iç çektim. Bornova'nın göbeğinde Bornova ile özdeşleşmiş bir üniversite olmuş.
İzmir çevreyolu sayesinde ulaşımı rahat hale getirmiş.Bunun yanında İzmir'in iki yakasında ise 20 dakikada kalkan vapurlar Karşıyaka veya Alsancak'a gitmek isteyenleri oldukça rahatlatmış.
Annemin akrabasının yanında bir gece kaldık annemle. O gecenin akşamında ise Kordon adı verilen kıyı şeridindeki yürüyüş alanında yürüdük. Çevrede oldukça fazla bar ve kafe olması orayı İzmir'in cazip bir buluşma merkezi haline getirmiş. Bunun yanında İEF vardı şansımıza. Girdik fuara, aman allahım bir kalabalık bir kalabalık... İğne atsan yere düşmez deyişi burada cidden gerçek bir halde.
Tabi ben yarı ölü halimle eve zor attım kendimi başımı koyar koymaz uyudum. Neyse sabahında kalktık kayıta.
Düştük Buca yollarına, Buca resmen bir kasaba, tek bir cadde var ve o caddede trafik feci kötü durumda. Neyse Dokuzçeşmeler kampüsünü buldum. Büyüklük bakımından okuduğum lise ile aynı boyutta. Yalnız okuduğum lise baya büyüktü yani çoğu özel üniversiteden geniş alana sahipti.Neyse kampüse girerken ilk başta bir pankart TKP'li öğrencilere ait Özel yurtlara hayır! Devlet öğrencilere barınma için ücretsiz olanak sunmalı..vs..vs O pankarta baktım ve gülümsedim. Çünkü ondan sonra yaklaşık 30 tane özel yurt reklamı, içeri girdiğimde abartısız 30 tane farklı yurt broşörü vardı elimde. Tabii bu sene yurtdışına gideceğimden pekte ilgilenmedim. Seneye dolaşırım yurtları artık. Numaramı aldım girdim Hukuk fakültesi binasına. Bir bekleme salonuna aldılar beni bu sene hukuk fakültesini kazananlar hep oradaydı. Numaram 63 idi sıra 20'lerde idi. yaklaşık 3 saat bekledim orada. Tabii çevremdekilerlede baya konuştum. Özellikle Samsun'lu bir çocukla baya anlaştım benim kafa biriydi. Eğer seneye gitmesem bu çocukla takılabilirdim. Sıra bana geldi tanıştığım kişilerle vedalaştım. Kayıt işlemlerinin yapıldığı yere geldim. Önce bir kredi kartı bilgileri doldurdum. Okul kartım ayrıca kredi kartı yerinede kullanılabiliyor. Bir defter verdilerde orada unuttum. Çok üzüldüm. Bedava malın acısı büyük olur. Öğrenci işlerine girdim belgelerimi verdim bir dosyaya koydu kadın. Bilgisayardanda kaydı onayla seçeneğini tıkladı tamam gidebilirsin dedi. Yani 10 dk bile sürmedi. Fakat 3 saat nasıl beklettiler beni?
Kaydı yaptırıp çıktıktan sonra Dekanlığa gidip üniversitemi bir sene dondurmak için dilekçemi verdim. Ve çıktım. Buca'da yolu karıştırıp yanlışlıkla 9 Eylül'ün asıl büyük kampüsü Tınaztepe'ye çıktık. Dağın başı deyimi cidden doğru orası için. Mühendisliklerin hepsi Tınaztepe denen dağda sanırım planları tüm bölümleri oraya taşımak. Yatırım yapılsa çok güzel olacağından eminim. Fakat sonuçta devlet üniversitesi anca 20 yıl sonra oranın güzelliğini duyarız şimdilik sadece betonarme binalar ve dağ,taş... söylenenlere göre bazen bahçede kurtlar geziyormuş.
Buca yurt kayanayan bir yer iyi bir yanı kampüslerin önünden oldukça fazla otobüs geçmekte yani hemen atlayıp merkezi yerlere gitmem kolay olur.
Bunun yanında İzmir'i daha tanıyamadım fakat gittiğim çoğu şehirden farklı. Orada yaşadıktan sonra anlayacağım İzmir'i.
O günün akşamında ise otogarda 19:30 arabası beni 16 saatlik yolculuğa bekliyordu tekrardan...

Hiç yorum yok: