11 Ağustos 2009 Salı

Lanet olası sinekler!

Dede mirası fıstık gene kırıldı ve gene beni diktiler işçi başına bu konuyu daha detaylı 1 sene önce yazmıştım. Tekrar etmeye gerek yok. Sadece bu sene daha az sürdü çünkü fıstık azdı.

Peki ben bu sene neyi yazacağım? Bu yazıyı analarına avratlarına küfretmek isteyipte etsem neye yarar diye düşünüp vazgeçtiğim bir şeye adayacağım.SİNEKLER!

Size yazı yazmaya değer mi lan? Olduğum yere ne diye gelirsiniz? Hadi pantolonuma, t-shirtüme konuyorsunuz sesimi çıkarmıyorum kulağımın içine yüzüme ne diye konuyorsunuz? Dünyaya ne hayrınız dokunuyor lan sizin!? Ettiğiniz bir bok yok anca boka konun sonrada insanlara konun. Bok mu sanıyorsunuz lan siz insanları! Soyunuz kurusun...

Çok mu sertleştim!? Bazı argo kelimelerden dolayı affınıza sığınarak söylemeye devam edeceğim. Çünkü doluyum sineklere karşı! Öyle içli dışlı oldum ki artık türlerini, anatomilerini biliyorum. Günde en az otuz sinek öldürdüm tarlada abartısız fakat yeterli olmuyor ki puştların bir tanesi 100 tane çıkarıyor.

Hele o kıçı gri renk, siyah benekli olan sinek türü yok mu... Böyle gıcığında gıcığı bir sinek türü olamaz. Göz önüne konmuyor bu sinek. Kulaklarımın yanında helikopter gibi asılı kalıp Vızzz...vızzz... ee vurmaya kalkışıncada kendi elinle yiyorsun ıskalanmış darbeyi.

Bir yapı marketinde raket sinek avlayıcısı bulduk. Raket şeklinde telli ve elektrikli. Pille çalışıyor. Sineğe yaklaştırıyorsun sinek uçayım derken değiyor rakete ve PAT!! NİHAHAHAHAHAHAHAHAHA! Sinek ölüyor işte bu alet benim en değerli eşyalarım arasına girdi. Canlı öldürmeye kolay kolay kıyamam fakat sinekleri zevkle sadistçe öldürürüm.

Son söz: Sineklerden nefret ediyorum.

Hiç yorum yok: